30 Nisan 2012 Pazartesi

Osmanlıca Türkçesi - Ders 1

İlk dersimize alfabe'den başlıyoruz.

Sağdan sola : Elif - elif - Be - be - Pe - pe - Te - te - Peltek se - peltek se - Cim - cim - Çe - çe - Ha - ha - Hı - hı -Dal - dal - Zel - zel - Ra - ra - Ze - ze - Je - je - Sin - sin - Şın - şın - Sad - sad - Dad - dad - Tı - tı - Zı - zı - Ayın - ayın - Ğayın - ğayın - Fe - fe - Kaf - kaf - Kef - kef - Ğe - ğe - Nazal Nun - nazal nuın - Lam - lam - Mim - mim - Nun - nun - Vav - vav - He - he - Lam Elif - lam elif - Ye - ye

Osmanlıca'da elyazısındaki sürat ve pratikliğin temini için, birtakım kısaltmalar ve değişiklikler yapılır.

Bazı harflerin şekli basitleşir.

Bazı harflerin noktaları kalem kaldırmadan yazılır.

Kimi harflerin noktaları ise, kuyruk şeklinde yazılır.

Evet şimdi bu harfleri bir kağıda ezberleyeseye kadar yazıyoruz, pratik yapıyoruz. Sonraki derste görüşmek üzere. :)

29 Nisan 2012 Pazar

1x28 Farklı Boyut - Luria'nın Eli


Geçen yazımızda bu el kimin eli, neden bu kadar önemli diye sormuştuk. Cevabı bu bölümde geldi. El 999 Konstinopol'de yaşayan Luria'nın eliymiş.

Bu bölümde Kobol'un ifadesiyle;

Kobol : Luria zamanında karanlıkların efendisine en yakın kişiydi. O zamanki ismiyle konstantinopol'de yaşıyordu. Olağanüstü yetenekleri vardı. Düşünceleri okurdu. İnsanlara istediğini yaptırabilirdi. Gözleriyle insanları etkisiz hala getirir, hatta yakabilirdi. İspiritzma özelliği vardı. O yüzden idam edilebilmesi için önce gözlerine mil çekilmişti. Sol eliyle dokunduğu kimseler iflah olmazdı. Adeta felç ederdi. O yüzden başı kesilmeden önce sol eli kesildi. O gün orda bulunanlar içinde bizden biri de vardı. Kesilen eli aldı. Mumyaladı ve gelecek için bizler için sakladı. Efendimiz Luria'nın kehanetini ortaya çıkarmak için. Genetik teknolojiyle elinden alacağımız örneklerle o yeniden hayat bulacak. Ve dünyanın bu son günlerinde bizim önderimiz olacak.